Get a scroller sign at http://www.myflirtyspace.com.com!
   
  EMELCENİN SESİ
  EMELCEDEN
 

Get a scroller sign at http://www.myflirtyspace.com.com!**

Affetmek ( kıssadan hisse )

Bir lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur: -”Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?” Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler. -”O zaman, bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin” Öğrenciler bunu da yaparlar. -”simdi yarın ki, ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beser kilo patates getireceksiniz!” Öğrenciler, bu isten pek bir şey anlamamışlardır. Ama ertesi sabah hepsinin sıralarını üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine söyle der öğretmen: -”simdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun.” Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beser tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur. Öğretmen, kendisine “Peki simdi ne olacak?” der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar: -”Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta,
bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde? hep yanınızda olacaklar.” Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikayete başlarlar: -”Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor.” -”Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, insanlar tuhaf bakıyorlar bana artık.” -”Hem sıkıldık, hem yorulduk?” Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine su dersi verir: -”Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkûm ediyoruz. Affetmeyi karsımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, hâlbuki affetmek en basta kendimize yaptığımız bir iyiliktir.





hayattan öğrenecek daha çok şey var

Bir laboratuarda yapılıyor. İçinde bir büyük ve çokça küçük balığın olduğu kocaman bir konuyor.

Haliyle, büyük olan acıktıkça küçükleri yiyor…

Daha sonra akvaryumun ortasına dikey bir cam yerleştiriliyor, böylece ikiye ayrılıyor. Büyük bir tarafa küçük balıklar da diğer tarafa yerleştiriliyor. Büyük cam bölmeyi geçmek ve küçük balıkları yemek için defalarca deneme yapıyor. Bu durum tam 28 saat boyunca sürüyor. 28 saatin sonunda büyük artık diğer tarafa geçmek için mücadele etmeyi bırakıyor.

Deneyin sonunda cam bölme kaldırılıyor. O da ne!!! Büyük küçükleri yemek için hiçbir hamle yapmıyor. Saatler geçtiği hâlde onları yemediği görülüyor.

Buna psikolojide ‘Öğrenilmiş Güçsüzlük’ deniyor.

İstatistiklere göre bir çocuk ergenlik yaşına gelinceye kadar ortalama 148.000 defa babasının, ‘yapma; elleme, dokunma,’ gibi sözlerini duyuyormuş.

Böyle olunca da çocukta büyüyünce ‘yapamama’, ‘edememe’ özellikleri gelişiyor ve özgüvenini yitiriyor.

ZİHİNSEL GÜÇ

İki çocuklu bir aile hafta sonunu yaparak geçirmeye karar verirler. yerine vardıklarında yemeği hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkar. Uzun bir yürüyüşten sonra oldukça yorulan küçük çocuk yalvarırcasına bakan gözlerle, ‘Babacığım çok yoruldum.

Lütfen beni kucağında taşır mısın?’ der. ; ‘Ben de yorgunum oğlum” der demez çocuk ağlamaya başlar. tek kelime etmeden ağaçtan bir keser. ı bıçakla biçimlendirip, çocuğa zarar vermeyecek biçimde yontar. Sonra ı oğluna verir. ‘Al oğlum, sana güzel bir at’ der.

Çocuk sevinçle parçasından yontulmuş ata biner ve sıçrayarak, ata vurarak annesinin yanına doğru gitmeye başlar. Babasını ve ablasını geride bırakmıştır bile…

gülerek kızına: ‘İşte yaşam budur kızım. Bazen zihnen ya da bedenen kendini çok yorgun hissedeceksin. İşte o zaman kendine değnekten bir at bul ve neşe ile yoluna devam et. Bu at, bir arkadaş, bir şarkı, bir çiçek, bir şiir yada bir çocuğun tebessümü olabilir.’

Değnekten atınız hiç eksik olmasın.

 

 BU LEZZETLİ YEMEĞİ AFİYETLE YEMENİZİ DİLİYORUM. SEVGİLERİMLE.

LEZZETLİ BİR YEMEK TARİFİ

Yemeğin Adı : İNSANLIK
KULLANILACAK MALZEME :

Bir Ölçek : GÜNAYDIN,...
iki ölçek : İYİ GÜNLER,..
Birazcık : İLGİ,...
Bir Tutam : ANLAYIŞ,…
Kararınca : NEZAKET,...
Bir tatlı kaşığı : HOŞGÖRÜ. ...

HAZIRLANIŞI :
Malzemeyi iç dünyanızdan alın,
yıkamaya gerek yoktur,
nasılsa malzemeniz temizdir.
Gönül teknenizde nazikce karıştırın.
Kokusu her yanınıza sinince,
içine duygu şerbeti ekleyip karıştırın.
Karışımı hayat tabağının üzerine
yavaşça yerleştirin.
Üstünü sevgi marmelatı ile süsleyin.
Bir kaç parça gökkuşağı rengi ile süsleyin.
DOYA DOYA İKRAM EDİN VE YİYİN.

AFİYET OLSUN... 

   






 

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..
Pencerini aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine..
Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,
Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin
Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile
Sonra koş git işine, dünden, önceki günden,
Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla,
Ohhh şöyle bir hafifle
Bir güzel kahve ısmarla kendine, seni mutlu eden sesi duymak için alo de
Hiç işin olmasada öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa
Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak
Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa, çocuk görürsen yanağından makas al..
Sonra,şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı, sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı, hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı? Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara
Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor..
Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak, yüzünde güller açtıracak..
Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun.. Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun..
Saklama tabakları, bardakları misafire
Sizden ala misafir mi var bu dünyada
Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil, vazife yapar gibi hiç değil,
Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi, eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..
Gece evinde, dostların olsun
Sohbet mezen, kahkahan içkin olsun..
Arkadaşım, hayat bu daha ne olsun?
Ama en önce ve illa ki sağlık olsun!
Can Yücel 

 


  

 

 
  Bugün 4 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!  
 
Copyright © 2008 Tasarım ~ ~ MERTDOST Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol